Rota: Mollafenari- Teke- Darlık- Bıçkıdere- Göçbeyli, Kısa tur

Öğlen saatlerinde plansız çıktım yola. Kısa bir süre sonra kendimi sanayinin içinde, iş makinelerin bozduğu yollarda buldum. Tuzla’dan kaçmak için fazla seçeneğin yok zaten. Neyse ki kısa sürdü, biraz trafik ve tozdan sonra kendimi Balçık’ta buldum ve kırsal yollar başlamıştı. Yazıma başlamadan önce şunu söylemeliyim ki, köy yollarında özellikle köy giriş ve çıkışlarda mutlaka tabela uyarısız kasislerle karşılaşabilirsiniz. Dikkatli olun.

150 Km

Mollafenari’yi geçtikten sonra Denizli köyünde Denizli adında bir gölet var. Piknik yapmak için çok güzel bir yer. Devamında yol, Yağcılar mevkiine kadar inanılmaz ıssızlaşıyor. Yağcılar’ın girişinde güzel görünen bir gözlemeci var. Oksijen fazlalığından mı oluyor bilmiyorum ama kokusunu duyar duymaz acıkıyor insan. Durmak için karasız kaldım sonra vazgeçtim ama yolda pişman oldum diyebilirim 🙂 Teke’ye kadar sürdüm, yollar ve manzara gayet güzeldi. Teke’de daha önce de gittiğim kahvede mola verdim, sanki evime gelmiş gibi hissettim. Saatin ilerlemesi ve poyrazın sertleşmesi sebebiyle geri dönmeye kadar verdim.

Teke’nin güney çıkışında Darlık tabelası var. O yola saptığınızda bu yolculuğun çokta kısa olmayacağını anlayacaksınız 🙂 Yeni yapılmış  ve tam anlamıyla doğa ile baş başa kalabileceğin bir yol. Ne bir araba ne bir insan.. sadece motor ve tüm sessizliği yırtan gürültüsü 🙂 Bu yola girmeden önce tura ait kayda değer bir şeyin olmayacağını düşünüyordum ama sonra her virajda durup fotoğraf çekmeye başladım. Biraz tırmandıktan sonra kendinizi inanılmaz manzarası olan yerde bulacaksınız. Darlık mevkiine gelmeden önce bir endurocu ile karşılaştım. Yaşça benden büyük ve bu yolun müdavimi olmuş birisiydi. Durdum ve bana gülerek yaklaştı. Güzel bir yoldasın ve daha da iyi olmasını istersen Darlık köyüne girmeden düz devam et dedi. Aynen öyle yapın, rotanız Oruçbeyli ve Bıçkıdere olsun. Yollar çok güzel. Bıçkıdere mevkiinde Forum İstanbul tabelasını göreceksiniz.. Yol birden darlaşıyor ve çok tehlikeli bir duruma geliyor. Sonrasında tatlı sert virajlar var. Aynı zamanda yola meteor düşmüş gibi çukurlarla karşılaşabilirsiniz. Göçbeyli’ğine gelmeden önce dar bir yolda bir hanım teyze eşliğinde bir inek sürüsüyle karşılaştım. Aralarından geçmek ne malüm, biraz beraber gittik. Güzel bir duygu 🙂

Bu yazı Uncategorized içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın